Demo ders için bilgi alın

Blog

Kurum İçi Motivasyon Etkinliklerinin Çalışanlar Üzerindeki Etkileri

  Ağ kurma ve sosyalleşme güçlenir, kurum içi bireylerin birbirini daha iyi tanımasına pozitif etki sağlar Ekip çalışma bilinci ve ekip performansının artırılmasında etki sağlar. Rekabeti , övgüyü , desteği ve yönlendirmeyi arttırır , sonuca ulaşma bilinci aşılar. Birlikte kutlama, takım ruhu oluşturma , eğlenceli anılar ve yüksek motivasyon bilinci aşılar İşbirliğini ve yeniliği ve yaratıcılığı teşvik eder İletişimde kalmayı ve birlikte daha iyi çalışma niyetini güçlendirir. Şirket kültürünün benimsenmesi ve kültüre uygun hareket tarzının geliştirilmesinde etkilidir. Çalışanlara değerli hissettirir. Departmanlar arasında köprüler kurar. Liderlik potansiyelinin kilidini açar bireylerin çevrelerine ,kendilerini iş dışı konu başlıklarında gösterme şansı tanır Çalışan bağlılığına pozitif etkili ve çalışan morallerini arttırmada yüksek desteklidir.

Kardiyo Egzersizi Nedir?

  Kardiyo kelimesi aslında kalp ve damarlarla birlikte vücudun dolaşım sistemini ifade eden ‘kardiyovasküler’ kelimesinin kısaltılmış halidir. Kardiyo egzersizi ise genel olarak kalp atış hızımızı arttırarak, kalp, damar ve akciğerleri yoğun olarak çalıştıran ve güçlendiren egzersizlerdir. Bunların en çok bilinen örnekleri koşu, yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme, ip atlama, kürek çekme gibi egzersizlerdir.   Kardiyo Egzersizi ile Yağ Yakımı  Nasıl Gerçekleşir ?   En temel ifade ile vücutta yağ yakımını gerçekleştirmek için kalp atış hızını ve solumayı arttırmamız gerekir.   Egzersiz esnasında vücudumuz ihtiyacı olan enerjiyi yağ asidi moleküllerinden karşılamaktadır. Beynimiz egzersiz sırasında yağ hücrelerine, yağ asidi moleküllerini kan dolaşımına salma talimatı verir. Kaslarımız bu yağ asitlerini toplayarak parçalara ayırır ve fiziksel hareketi gerçekleştirmek için bağlarındaki enerjiyi kullanır.  Yağ molekülleri organik bileşikler olup karbon atomlarından oluşurlar. Yağ yakımı sırasında oluşan atığın çok büyük bir kısmı soluma yoluyla karbondioksit olarak, bir miktarı da terleme yolu ile dışarı atılır.   Kardiyo Egzersizlerinin Olumlu Etkileri   Güçlü bir kalp – Kalbinize daha verimli çalışmayı öğretir ve kalp damar hastalıkları riski azalır. Tansiyonu ve kolesterolü düzenler – Ortalama kan basıncını düşürür ve yüksek tansiyona bağlı birçok hastalığın oluşumunu engeller. Kemik yoğunluğunu arttırır – Özellikle kadınlarda görülen osteoporoz riskini azaltmaya yardımcı olur. Depresyon ve stresi azaltır – Egzersiz sırasında vücudumuz endorfin hormonu salgılar. Yaşlılık dönemine yatırım - Güçlü kaslar yaşlandıkça bizi daha uzun süre idare edecektir, hareket kabiliyetimizi uzun yıllar koruyabiliriz. Uyku kalitesi artar – Uykuya dalma süresi kısalır.   Kardiyo Egzersizlerine Nasıl Başlanmalı?   Öncelikle fiziksel veya metabolik herhangi bir rahatsızlığınız varsa mutlaka bir sağlık uzmanına danışmanız çok önemli! İlk olarak kolay egzersizlerle antrenmana başlamak ve antrenman yoğunluğunu (tekrar sayısı, süre vb.) zamanla arttırmak önemlidir. Tempolu yürüyüş veya düşük tempolu koşu; kardiyo egzersizlerine başlamanın en kolay ve güvenli yoludur. Zamanla hızı ve süreyi arttırmak gerekir.   Kardiyo Ne Kadar Sıklıkla Yapılmalı?   Doğru egzersiz sıklığını kişinin toparlanma sürecine ve egzersiz deneyimine bağlı olarak belirlemek gerekir. Ortalama olarak hafif egzersiz yapanlar için haftada 5-6 seans, yoğun egzersiz yapanlar için ise haftada 2-4 seans antrenman önerilebilir.   Kardiyo Kas Kaybına Neden Olur mu?   Normal seviyelerde yapılan kardiyo antrenmanları hiçbir zaman kas kaybına yol açmaz.  Kas kaybı; dengesiz beslenme, uzun süreli açlık, yoğun egzersiz programı, yoğun stres gibi aşırı durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Bu saydıklarımız arasından kas kaybına asıl sebep olan etken; alınan kalori miktarının aşırı şekilde sınırlandırılmasıdır. Yeterince kalori tüketmeyip, yeterli miktarda protein alınmıyor ise vücudumuz ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamak için kaslara yönelecektir. Kilo verme veya sağlıklı beslenme amacıyla yapılan diyetlerde, yeterli ve dengeli miktarlarda besin değerlerini karşılamanız kas kütlesi kaybetmemeniz için en önemli noktadır.    Geps Garden Pilates&More        

HARİKA BİR DETOX İÇECEĞİ

İçimi Keyifli , Sağlıklı mı sağlıklı ,Hazırlaması bir o kadar kolay faydaları saymak ile bitmez yeşil detox suyu hazırlamaya ne dersiniz ? Ayıklanmış,yıkanmış ve sirkeli suda beklettiğimiz 3 yaprak ıspanak 5 dal maydanoz  1 adet limon suyu 1 adet yeşil elma İçime ferahlık vermek için 4-5 yaprak nane 1 adet salatalık 1 lt içme suyu Sağlıkla ve Keyifle Tüketelim Afiyet olsun :)

Beylikdüzü Aletli Pilates

Beylikdüzü'nde Spor Beylikdüzü yaşam alanlarını çevreleyen büyük yeşil alanı,yaşam vadisi ve birçok koşu parkurları ile açık havada spor yapmanın ayrıcalığının yaşandığı özel bir semt olma ayrıcalığını sürdürmekte.İlçe ; yeşil alanlarda spor yapma fırsatı sunduğu gibi , ulaşım olarak kısa bir süre içinde sahil şeridine ulaşılarak deniz kenarında keyifli spor yapma imkanı da sunmaktadır. Doğal alanlarda spor yapabilmenin yanında İlçe genelinde bulunan irili ufaklı spor stüdyolarını da tercih etme imkanınız bulunmaktadır.Farklı gelir grubundan, farklı yaştan, farklı beklentilerde her bir bireye özel eğitmenler kontrolünde form tutma imkanı sunulmaktadır.    Beylikdüzü Pilates Beylikdüzü'nde ; Sporcuların, çalışan bireylerın , ev hanımlarının , bel ve omurga rahatsızlığı yaşayan bireylerin, hamilelerin , gençlerin , çocukların ve erkeklerin, her yaşta ve gelir grubunda olan bireylerin beklentilerini karşılayacak, farklı fiziksel altyapılarda ve farklı bütçelerde birçok stüdyo alternatifi bulunmaktadır.  Beylikdüzü'nde Pilates'e Başlarken Demo Ders ile Başla! Pilates’e başlamaya karar verdiğinizde, ilk olarak yakın çevrenizdeki Pilates stüdyolarını araştırmaya başlarız. Çoğu Pilates stüdyosunda ücretsiz deneme / demo dersleri verilmektedir. Demo ders uygulaması olan bir stüdyo ile başlamanızda her zaman yarar var. Çünkü demo ders sayesinde her iki taraf da bir değerlendirme yapma fırsatı bulmuş olacaktır. Siz hem ortamı görmüş, hem de size olan yaklaşımı deneyimlemiş olursunuz. Eğitmeniniz de sizin fiziksel hareket kabiliyetinizi belirleyerek, hem postürel hem de bölgesel ihtiyaçlarınızı değerlendirme fırsatını bulmuş olur. Bu dersler karar vermenize çok yardımcı olacaktır.   Eğitmenler Tecrübeli mi? Günümüzde Pilates’in popüler olması ve yaygınlaşması, maalesef ki tecrübesiz veya eğitimsiz eğitmenlerin de yaygınlaşmasına neden oldu. Derslere başlamadan eğitmeninizin tecrübe ve sertifikalarını, aldığı eğitimleri sormamız önemli. İyi bir eğitmen çalıştırdığı üyesinin güvenliğini her şeyin üstünde tutmalı ve kişinin fiziksel yeterliliğine uygun bir program hazırlayabilmelidir.   Stüdyo Ortamı Nasıl Olmalı? Seçeceğiniz stüdyoda ilk dikkat edilmesi gereken konu hijyen olmalıdır. Özellikle ekipmanların ve sık kullanılan alanların temizliği düzenli yapılıyor mu? Ortam havalandırma ve ışıklandırması yeterli mi? Müzik tüm spor dallarında olduğu gibi Pilates’te de motive edici ve teşvik edici bir unsur. Müzik seçimi ve ortamdaki ses yüksekliği kişinin adaptasyonu için yeterli mi ? Konumu ve kolay ulaşılabilirliği yanında özel aracınızla geliyorsanız park sıkıntısı olmayan bir yeri tercih etmeniz size avantaj sağlayacaktır. Stüdyonun Türkiye Cimnastik Federasyonunca verilmiş Yeterlilik belgesi bulunuyor mu? Yangın merdiveni veya acil çıkışları mevcut mu? Soyunma odası fiziki şartları yeterli mi? Günümüzde birçok Pilates stüdyosu, Pilates derslerinin yanında üyelerin farklı beklentilerini karşılamak için ;Beslenme Danışmanlık Hizmeti, Kick Box, Fonksiyonel Antrenman, Zumba , Yoga gibi hizmetler sunmaktadır. Seçeceğiniz stüdyonun Pilates dışında sizi farklı konularda destekleyecek bu tarz yan hizmetleri bulunuyor mu?   Bu tavsiyeleri göz önünde bulundurarak yapacağınız seçim; sizi bir adım önde, güvenli, kaliteli ve sağlıklı bir şekilde Pilates’e başlamanıza yardımcı olacaktır.  

Cilt Sağlığımıza 10 Fayda

Spor ve Beslenmenin Cilt Sağlığına Olumlu Etkileri Sağlıklı bir yaşam, esnek bir vücut, parıl parıl bir cilt kim istemez ki? Önemli olan bunun için ne yapmamız gerektiği konusunda bilinçlenmemiz. Evet uygun su tüketimi cildin ışıltılı ve sağlıklı görünmesini sağlar ancak sadece su içmekle sınırlı kalamayız. Bedenimiz keşfettikçe, iyi baktıkça enerjisini toplayabilir bunu hiç unutmamalıyız. Doğru egzersiz ve sağlıklı bir yaşam için bizlerle iletişime geçebilirsiniz, bedeninizi keşfederken, zamanınızı verimli kullanırken kişiye özel derslerimiz sayesinde bedeninize en uygun antrenmanı bulacaksınız.     Sporun Cilde Sağladığı 10 Fayda!   Kan Dolaşımını Arttırır Spor yapmak; Yağ yakımını arttırarak vücudun sıkılaşmasını sağlar. Kan dolaşımı, vücudun besin yoluyla aldığı bazı değerli vitamin ve minerallerin deri hücrelerine aktarımını hızlandırıyor. Böylece cilt sağlığında faydası olduğu bilinen C Vitamini, kalsiyum ve fosfor gibi vitamin ve mineraller cilt tarafından hızlıca emilerek, sağlıklı ve güzel bir görünüm sağlıyor.   Kolajen Üretimini Destekler Cildin yaşlanmasını sağlayan temel sebep aslında kolajen eksikliğidir. Sıkılık kaybı, sarkma ve kuruluk gibi problemlerin önüne geçmek için ek takviyeler kullanmanıza gerek yok. Hem cildiniz hem de sağlıklı bir yaşam için spora vakit ayırmaya ihtiyacınız var. Spor yapmak cildindeki kolajen üretimini arttırarak yaşlanmanı yavaşlatır!   İfade Çizgilerini Yok Eder Günlük hayatın stresini cildimize de yansıttığımızı biliyor muydun? Sen gerildikçe, ifadelerinde gerilir ve mimik çizgilerin ortaya çıkar. Spor yapmak ise kasları güçlendirerek esnek bir form kazandırır. Vücudun rahatladıkça yüz kaslarında rahatlayarak mimik çizgilerin kaybolur!   Akne Oluşumunu Önler Egzersiz ile birlikte vücudun stres seviyesinin azaldığını biliyoruz. Cildindeki akne oluşumların sebebi stres olabilir ve göründüğünden daha büyük bir sorundur. Spor yaparken günlük stresini atabilir böylece akne oluşumunu büyük ölçüde önleyebilirsin. Aynı amanda akne oluşumuna neden olabilecek erkeklere özgü hormonların daha az üretilmesini sağlıyor. Stresten ve akneden şikayetçiysen Kick Box derslerimiz tam sana göre!   Cildi Temizler Makyaj, kirli hava, sigara dumanı cilt gözeneklerinin dolmasına sebep olur. Antrenman sırasında terlemek ise gözeneklerin açılmasına ve cildin temiz görünmesini sağlar.   Cilde Sağlıklı Bir Parlaklık Kazandırır Kandaki oksijen miktarını artıran düzenli spor; Cilt yüzeyindeki damarların genişlemesini sağlar ve canlı, ışıl ışıl bir cilt görünümü kazandırır.   Ciltte Estetik Etkisi Yaratır Pilates sayesinde esneme hareketleri yaparak cildini sıkılaştırabilirsin. Böylece olası cilt sarkmalarının önüne geçerek, şahane bir görünme sahip olabilirsin!   Kaliteli Bir Uyku Çekmeye Yardımcı Olur Cildin kendini onarım süreci uyurken gerçekleştir. Bu nedenle güzel görünen bir cilt için kaliteli bir uykuya ihtiyacın var. Düzenli spor yapmak dinlenme ihtiyacını arttırır ve seni düzene sokar. Böylece herkesi şaşırtacak güzel bir cilt güzelliğin oluşur.   Serotonin Hormonu Salgılar ‘Mutluluk Hormonu’ sadece çikolata yiyerek salgılanmıyor, düzenli spor yapmak çikolata yemekten daha etkili!   Selülit Oluşumunu Engeller Yaz ayı senin için kabusa dönüşmesin. Bikinini, şortlarını rahatça giymek istiyorsan, spor senin için şart! Selülit bir bölgesel yağlanma problemidir. Doğru antrenmanla kaslarını geliştirerek, Selülit’in önüne geçebilirsin.  Tabii ki tüm bunları yaparken sağlıklı beslenmeyi unutmamalısın, spor kadar yediklerin de cilt güzelliği için önemlidir. Diyetisyen desteğimiz ile sana en uygun beslenme listesine ulaşabilirsin.   Tüm bunlara sahip olmak istiyorsan Geps Garden senin için doğru yer!

Egzersiz Öncesi Beslenme

         Egzersiz öncesinde besin olarak alacağınız ana veya ara öğünler ile egzersiz sırasında performansınızı arttırarak antrenmanınızı en verimli şekilde tamamlayabilirsiniz. ⠀ ⠀ Peki egzersiz öncesinde alacağınız öğünün içeriği nasıl olmalı ?⠀ ⠀ Eğer egzersiz öncesinde ana öğün yemek istiyorsanız mutlaka egzersizden en az 2 saat öncesine planlamanız gerekir ‼️⠀ ⠀ Ana öğün seçenekleri;⠀ Tam buğday ekmek ile tost + ayran ⠀ Tam buğday ekmek ile peynirli veya ton balıklı  sandviç  ⠀ Lor peynirli tam buğday makarna ⠀ ⠀ Eğer egzersiz öncesinde ara öğün yemek istiyorsanız egzersizden 1-1,5 saat öncesine planlamanız gerekir ‼️⠀ ⠀ Ara öğün seçenekleri;⠀ Tam buğday + ekmek fıstık ezmesi + muz⠀ Elma + ceviz + kahve ⠀ Meyve + yoğurt + granola ⠀ Meyve + süt + yulaf + badem/fındık ⠀ 1 avuç kuru meyve veya yemiş karışık + şekersiz kahve⠀ ⠀ Açken egzersiz yapmak kan şekerinizi düşürerek performansınızı da olumsuz yönde etkileyecektir.    Yapacağınız egzersizlerden en faydalı verimi almak ve daha fit bir görünüme sahip olmak için beslenme planınızı birlikte hazırlayalım ⠀  ⠀ Üstelik ücretsiz ön görüşme fırsatıyla  Diyetisyen Tuğçe Anlar Geps Garden pilates&more

Covid-19'a Karşı Güçlü Bağışıklık

KORONAVİRÜSE KARŞI GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK   Tüm dünyada ciddi bir sağlık tehdidi oluşturan koronavirüse (COVID-19) karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz çok önemli. Bağışıklık sistemini tek başına arttırabilecek herhangi bir yiyecek veya gıda takviyesi bulunmamaktadır. Ancak bağışıklık sisteminin işleyişinde rol oynayan birçok besin vardır, bu nedenle bağışıklık fonksiyonunu desteklemek için sağlıklı bir beslenme şekli sürdürülmelidir. Yetersiz besin alımı bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek vücudumuzun enfeksiyonlara karşı direncini azaltabilir. Enfeksiyonlardan kaçınmak için besin çeşitliliği sağlamalı ve hijyen kurallarına uymalıyız. Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve fiziksel aktivite büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı Beslenme                   Mevsime uygun taze sebze ve meyvenin yeterli miktarda tüketimine özen gösterilmelidir. Sağlıklı bireylerin günde en az 2 porsiyon sebze ile 3 porsiyon meyve tüketmesi önerilmektedir. Sebze ve meyveler vitamin, mineral ve posa açısından önemli besin kaynaklarıdır. Bunun yanı sıra antioksidan içerikleri ve vitaminler yönünden de zengin olması bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından önemlidir.   Özelikle bağışıklık sisteminin fonksiyonları için yeterli ve kaliteli protein alımı önemlidir.  Bu nedenle günlük yumurta, süt, yoğurt ve peynir tüketimine dikkat edilmelidir. Kaliteli protein kaynaklarından bir diğeri olan balık haftada 2 kez tüketilmelidir. Protein, posa, vitamin ve mineral açısından zengin önemli bir diğer besin grubu olan kurubaklagillerin haftada 2-3 kez tüketilmesi önerilmektedir.   Zamanımızın çoğunu evde geçirdiğimiz bu günlerde hareket azlığı nedeni ile su tüketimi unutulmamalıdır. Düzenli çalışan bir metabolizma için günde 8-10 bardak (1,5-2 litre) su tüketimine özen gösterilmelidir.   Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde tek başına sağlıklı beslenme yeterli değildir. Düzenli  yapılan spor ile güçlenen bedenin hem enerjisi artar hem hastalıklara karşı çok daha dirençli hale gelir.   Günlük 7-8 saat düzenli uyku, iyi bir bağışıklık sistemi ve iyileşme süreçleri için çok önemlidir. Uykusuzluk yaşadığınızda papatya, rezene veya melisa çayı gibi bitki çaylarından faydalanabilirsiniz.Unutulmamalıdır ki bu tip çayların demleme süreleri ve tüketim zamanları toksik etki göstermemesi için önem taşımaktadır.     Çoğunlukla evde kalmayı tercih ettiğimiz bu günlerde istenmeyen ağırlık artışlarının da önüne geçilmesi için sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, hamur işi ürünler, yağ ve tuz içeriği işlenmiş et ürünleri, paketli aşırı tuz, yağ veya şeker içeren yiyeceklerden uzak durulmalıdır.   Obezite ve Koronavirüs                Obezite hastalarının Koronavirüs sürecini daha ağır geçirdiği görülmektedir. Özellikle kronik hastalığı ve obezitesi olan hastalarda bu sürecin daha ağır geçtiği görülmektedir. Bu nedenle sağlıklı kilo aralığında olmamız bizim bağışıklık sistemimizi koruyan bir etkendir. Kronik hastalık varlığında bir de fazla kilolar eklenirse, bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalığa yakalanma riskimiz artacaktır. Ayrıca bireyin Koronavirüse yakalanma durumunda ise hastalığı çok daha ağır geçirmesine neden olacaktır.   Karantina ve normalleşme sürecinde kilo almak              Kilo artışı özellikle hipertansiyon, tip 2 diyabet (şeker hastalığı), kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar.Yaşadığımız süreci kilo almadan geçirmeye çalışmak metabolizma istikrarımız açısından önemlidir. Bu süreçte kilo aldıysanız bir beslenme uzmanı tarafından size özel ve ihtiyaçlarınıza uygun olarak hazırlanan dengeli bir diyet programı ile sağlıklı bir şekilde kilo vermeliyiz. Hızlı sonuç almak amacıyla yapılan çok düşük kalorili yanlış diyet uygulamalarının metabolizma hızını düşüreceğini ve bağışıklık sistemini zayıflatarak hastalığa yakalanma riskini arttıracağını unutmayalım.    Kaynaklar 1.       TDD Koronavirüs (Covid-19) Hakkında Beslenme Önerileri Ankara Üniversitesi Covıd-19 Pandemisinde Sağlıklı Ve Dengeli Beslenme Önerileri Sağlık Bakanlığı Türkiye’ye Özgü Besin ve Beslenme Rehberi (2015) Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/beslenme Diyetisyen Tuğçe Anlar Geps Garden pilates&more www.gepsgarden.com⠀⠀⠀⠀⠀0532 212 30 75⠀⠀⠀⠀⠀hello@gepsgarden.com

Bel Fıtığı ve Pilates

  Bel Fıtığı Nedir ?       Bel fıtığından bahsetmeden önce omurga ve omur nedir bunun cevabını bilmek gerekir. Omurga; gövde iskeletimizi oluşturarak vücudumuzun dik durmasını sağlayan ayrıca içindeki kanaldan geçen omuriliğin (merkezi sinir sistemi) korunmasını sağlayan, kemik zincirlerinden oluşan bir yapıdır.           Omurgamız,  omur denilen 23 tanesi hareketli toplam 33 adet kemik yapıdan oluşmaktadır. Omurlar birbirine eklemler, bağ dokusu ve disk dediğimiz yastıkçıklarla bağlıdır. Bu disklerin görevi omurganın hareket ve esnekliğini sağlamak ve bu hareket sonucu kemiklerin aşınmasını önlemektir. Diskler, yumuşak ve içerisindeki jelatinimsi yapısıyla omurlar arasında amortisör görevi görür.        Bel fıtığı, bel bölgemizdeki omurlar arasındaki bu disklerin deformasyona uğraması veya yırtılması sonucu omuriliğe yani sinirlere baskı olarak ortaya çıkan durumdur.   Bel Fıtığı Neden Oluşur? Belirtileri Nelerdir?        Fıtık oluşmasının nedenleri arasında aşırı kilo, yaşlanma ve dejenerasyon, ağır yük kaldırmadan kaynaklanan ani bir gerilim, yaralanmalar, uzun saatler oturarak çalışma gibi durumları sıralayabiliriz.         Bel fıtığı belirtilerinin başında; bel bölgesindeki ağrılar ve belden kalçalara, bacaklara ve ayaklara doğru yayılan ağrılar gelmektedir. Ayrıca bacaklarda veya ayaklarda karıncalanma ya da uyuşma, kas güçsüzlüğü, otururken ve yürürken güçlük çekme gibi belirtiler de sıklıkla ortaya çıkabilmektedir.   Bel Fıtığı Olan Kişiler Pilates Yapabilir mi?         Pilates, bel fıtığı olan kişilerin tedavisine destek olarak doktorlar tarafından en sık tavsiye edilen egzersizlerin başında gelmektedir. Bilinçli yapılan Pilates hareketleri, omurgaya bağlı derin kaslarımızı güçlendirirmekle birlikte sırt, karın ve bel kaslarının dayanıklılığını ve esnekliğini arttırır. Bu sayede, omurga etrafındaki kaslar güçlendikçe fıtığın oluştuğu bölgeye binen yük azalır ve fıtığın ilerlemesinin önüne geçilmiş olur.   Genellikle yanlış bilinen bir konuya değinmek isterim.         Pilates egzersizleri bir hastalığı ya da sakatlanmayı tedavi edebilir demek tamamen yanlış bir yaklaşımdır. Oluşmuş bir bel fıtığı durumu varsa bunu tedavi etmek için öncelikle tıbbi bir destek alınması şarttır. Az önce de bahsettiğim gibi Pilates, bu süreçte tedavi sonrası koruyucu ve fıtığın tekrarını önlemeye yönelik bir egzersiz metodudur. Rahatsızlığı olan kişi düzenli yaptığı Pilates sayesinde ağrı sendromlarının azaldığını, günlük hayattaki hareketlerinde rahatlama olduğunu, kaslarındaki güçlenmeyi ve omurgasındaki esnekliği kısa süre içerisinde fark etmeye başlayacaktır.   Bel Fıtığı Olan Kişiler Ne Zaman ve Nasıl Pilates Yapmalı?         Pilates’e, hastalığın akut dönemi yani ağrılı yatak dönemi geçtikten sonra başlanmalıdır. Peki yüzlerce Pilates hareketinin arasından hangileri size uygun? İşinde uzman tecrübeli bir Pilates eğitmeni ile çalışıyor olmanız çok önemli. Eğitmeniniz size uygun güvenli bir egzersiz programı oluşturacak ve gelişmekte olan bel fıtığını ilerletmeyecek en emniyetli hareketleri seçecektir. Bu program kişinin yaşına, kilosuna, mevcut diğer rahatsızlıklarına, esnekliğine, kas gücü gibi durumlara bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Egzersizlere hafif yoğunlukta ve az sayıda tekrarlar ile başlanmalı, yoğunluk ve tekrar sayıları giderek arttırılmalıdır. Öncelikle doğru nefes teknikleri öğretilerek hareketler bu yönde uygulanmalı , hareketler sırasında nefes tutmanın önüne geçilmeli ve karın içi basıncın artması önlenmelidir.         Unutulmaması gereken nokta, bilinçsizce yapılan Pilates de dahil tüm aktiviteler yanlış uygulandığında bel fıtığı gibi omurga rahatsızlıklarında kişiye yarar yerine zarar verebilmektedir. Ayrıca grup derslerde kişiye özel bir program uygulanamayacağından dolayı bu kişilere grup derslerini de önermemekteyiz. Bel fıtığı ve buna benzer rahatsızlığı olan kişiler için egzersizler yaşam biçimi olmalı ve düzenli olarak yapılmalıdır.   Geps Garden’da uzman Pilates eğitmenleri ile yapacağınız Aletli Pilates seansları sayesinde tüm ağrılarınızdan kurtulabilir, hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz. Daha dateylı bilgi ve ücretsiz demo dersinden faydalanmak için bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz. Bizi instagram ’da takip etmeyi unutmayın!   Mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler dilerim…   Geps Garden Gaye Ergök

Pilates'in Sağlığa Etkileri

Haklı olmalıyım! Hiç aspirin almadım. Hiçbir gün bir yerimi incitip, sakatlanmadım. Bütün ülke, bütün dünya benim egzersizlerimi yapmalı. Böylece insanlar daha mutlu olurlar.                                                                                  Joseph Hubertus Pilates        Vücut ve zihin sağlığımız için en olumlu etkiyi yaratacak metodlardan birisi de Pilates’tir.  Pilates’in birçok olumlu etkisi ve insan sağlığına olan faydaları ispatlanmıştır. Hatta Pilates bazı hastalıkların tedavisinde uygulanmış, 1. Dünya Savaşı sırasında Pilates’in kurucusu Joseph Pilates tarafından askerleri tedavi ve rehabilite etmek için kullanılmıştır. Yüz yılı aşkın geçen süre zarfında Pilates’in daha birçok fiziksel ve zihinsel etkileri ortaya çıkmış bulunmaktadır.          Pilates, her yaş grubundan insanın rahatlıkla yapabileceği egzersizleri içermektedir. Pilates egzersizlerinin düzenli uygulanması günümüzde; doktorlar, fizik tedavi uzmanları ve tedavi merkezleri tarafından tavsiye edilmektedir.  Hareketsiz yaşam tarzı, düzenli spor yapma alışkanlığının toplumda yerleşmemiş olması, masa başı çalışma düzeninin yaygın olması, trafikte geçirilen uzun saatler, birçok metabolik ve ortopedik rahatsızlıkları beraberinde getirmektedir.        Pilates’in sağlığa olumlu etki eden faydalarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:   Pilates egzersizleri, bedenin genel kuvvetini ve esnekliğini arttırır. Güçlenen ve esneklik kazanan kaslarımız sayesinde vücudumuz daha seri ve aktif hareket etmeye başlar. Pilates egzersizleri, günlük rutin işlerimizde performansımızı arttırır.   Pilates ile beraber doğru nefes almayı öğrenerek akciğerlerimizin oksijen kapasitesini arttırabiliriz. Bu da iç organlarımızın düzenli olarak çalışmasına yardımcı olacaktır.    Disiplinli ve rutin periyotlar halinde yapılan Pilates egzersizleri sayesinde, kan dolaşımımız düzenli hale gelir. Böylece dolaşım bozukluğu veya damar tıkanıklığı gibi rahatsızlıklar olumlu yönde etkilenir.    Pilates, bedensel kontrolle birlikte zihinsel kontrolü de hedeflemektedir. Pilates egzersiz hareketlerini uygulamak; odaklanma, konsantrasyon ve disiplin gerektirdiğinden, zihnimizi dolduran olumsuz düşüncelerden kurtuluruz. Bu sayede ruhumuzun daha dingin bir hal alması sağlanmış olur.   Pilates egzersizleri sırasında vücudumuzda salgılanan endorfin hormonu sayesinde stresimiz azalır.    Pilates, postür bozukluklarının giderilmesinde olumlu katkı sağlamaktadır. Pilates egzersizleri ile vücudumuzu doğru ve hizalı bir pozisyonda tutmayı öğreniriz. Pilates, omurga yapısındaki eğriliklerin zaman içerisinde ilerlemesini durdurur ve hatta çoğu durumda düzelmesine katkıda bulunur.    Pilates, sırt bölgesindeki kaslarımızı ve omurga etrafındaki derin kaslarımızı güçlendirerek kronik sırt ve bel ağrılarımızı azaltmakta hatta dindirmektedir.    Pilates egzersizleri, birçok olası sakatlık durumlarından sonra iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Ayrıca sakatlanmalar dışında fıtık, disk kayması, siyatik, romatizma gibi birçok rahatsızlığın rehabilite edilmesinde Pilates egzersizlerinden sıklıkla faydalanılmaktadır.        Pilates’in doğru yapılması ve uzman bir eğitmen eşliğinde güvenle uygulanması bizlere birçok fayda ve sağlığımız üzerinde olumlu etkiler yaratacaktır. Pilates’in yanlış uygulanması bazı sağlık problemlerini de beraberinde getirebilmektedir.        Siz de geç olmadan uzman Pilates eğitmenlerimizden ücretsiz demo ders randevusu alarak, Geps Garden’da güvenli Pilates derslerimizi deneyimleyebilirsiniz   Mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler dilerim…   Geps Garden Gaye Ergök

Pilates'e Başlarken

Daha önce hiç Pilates yapmadınız ve nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız bu yazı tam da sizin için! Yaşınız, kilonuz veya spor geçmişiniz şimdiye kadar Pilates’e önyargı ile bakmanıza sebep olmuş olabilir. Yaşam kalitemizi arttırmak istiyorsak önyargılarımızdan hemen uzaklaşalım, harekete geçelim ve değişime odaklanalım !   Sizlere Pilates’e başlarken dikkat etmemiz gereken konular ile ilgili önemli tavsiyelerim olacak!   Hedef ve Beklentini Belirle!          Pilatese başlarken asıl amacınızı belirlemeniz ve bunu eğitmeninize belirtmeniz çok önemli. Örneğin Pilates’i tamamen fit bir görüntüye kavuşmak ve sıkılaşmak için mi yapmak istiyorsunuz, yoksa herhangi bir fiziksel rahatsızlık ya da duruş bozukluğu nedeni ile mi başlamak istiyorsunuz? Ya da formdasınız ve vücut kondisyonunuzu yüksek ve sağlığınızı dinç tutmak mı istiyorsunuz?    Sabırlı ol!          Hedefe ulaşmadaki kilit nokta istikrar! Beklentilerimiz büyük olabilir, ancak bu süreçte kendimize küçük hedefler koyarak emin adımlarla ilerlememiz gerekiyor. İlk iki ve üç derste müthiş esnek ve fit bir vücuda sahip olma beklentisi yerine, bedenimizi tanımaya ve sınırlarımızı keşfetmeye odaklanmalıyız. Unutmayın ki her birimiz farklı bedenlere, farklı motivasyonlara ve farklı fiziksel özelliklere sahibiz. Bu yüzden her birimizin Pilates egzersizlerine vereceği yanıt ve süresi farklı şekillerde olabilir. Düzenli ve istikrarlı olarak haftada en az 3 gün yapılan Pilates sayesinde emeklerinizin karşılığını aldığınızı görecekseniz.   Sağlık Bilgilerimiz Önemli! Herhangi bir sağlık probleminiz varsa doktorunuzdan onay almalısınız. Sağlık problemlerinizi ve özellikle varsa geçirmiş olduğunuz operasyonları mutlaka çalışacağınız stüdyoya ve eğitmeninize bildirmelisiniz.   Demo Ders ile Başla! Pilates’e başlamaya karar verdiğinizde, ilk olarak yakın çevrenizdeki Pilates stüdyolarını araştırmaya başlarız. Çoğu Pilates stüdyosunda ücretsiz deneme / demo dersleri verilmektedir. Demo ders uygulaması olan bir stüdyo ile başlamanızda her zaman yarar var. Çünkü demo ders sayesinde her iki taraf da bir değerlendirme yapma fırsatı bulmuş olacaktır. Siz hem ortamı görmüş, hem de size olan yaklaşımı deneyimlemiş olursunuz. Eğitmeniniz de sizin fiziksel hareket kabiliyetinizi belirleyerek, hem postürel hem de bölgesel ihtiyaçlarınızı değerlendirme fırsatını bulmuş olur. Bu dersler karar vermenize çok yardımcı olacaktır.   Eğitmenler Tecrübeli mi? Günümüzde Pilates’in popüler olması ve yaygınlaşması, maalesef ki tecrübesiz veya eğitimsiz eğitmenlerin de yaygınlaşmasına neden oldu. Derslere başlamadan eğitmeninizin tecrübe ve sertifikalarını, aldığı eğitimleri sormamız önemli. İyi bir eğitmen çalıştırdığı üyesinin güvenliğini her şeyin üstünde tutmalı ve kişinin fiziksel yeterliliğine uygun bir program hazırlayabilmelidir.   Stüdyo Ortamı Nasıl Olmalı? Seçeceğiniz stüdyoda ilk dikkat edilmesi gereken konu hijyen olmalıdır. Özellikle ekipmanların ve sık kullanılan alanların temizliği düzenli yapılıyor mu? Ortam havalandırma ve ışıklandırması yeterli mi? Müzik tüm spor dallarında olduğu gibi Pilates’te de motive edici ve teşvik edici bir unsur. Müzik seçimi ve ortamdaki ses yüksekliği kişinin adaptasyonu için yeterli mi ? Konumu ve kolay ulaşılabilirliği yanında özel aracınızla geliyorsanız park sıkıntısı olmayan bir yeri tercih etmeniz size avantaj sağlayacaktır. Stüdyonun Türkiye Cimnastik Federasyonunca verilmiş Yeterlilik belgesi bulunuyor mu? Yangın merdiveni veya acil çıkışları mevcut mu? Soyunma odası fiziki şartları yeterli mi? Günümüzde birçok Pilates stüdyosu, Pilates derslerinin yanında üyelerin farklı beklentilerini karşılamak için ;Beslenme Danışmanlık Hizmeti, Kick Box, Fonksiyonel Antrenman, Zumba , Yoga gibi hizmetler sunmaktadır. Seçeceğiniz stüdyonun Pilates dışında sizi farklı konularda destekleyecek bu tarz yan hizmetleri bulunuyor mu?   Bu tavsiyeleri göz önünde bulundurarak yapacağınız seçim; sizi bir adım önde, güvenli, kaliteli ve sağlıklı bir şekilde Pilates’e başlamanıza yardımcı olacaktır.   Kendine bir iyilik yapmak mı istiyorsun? O halde Pilates ile tanışmaya ne dersin? Size en uygun pilates paketleri, kampanya ve fırsatlarından yararlanmak için bizimle iletişime geçmeniz yeterli.  0 (532) 212 30 75   Herkese mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler dilerim.   Geps Garden Gaye Ergök

Haftada Kaç Gün Pilates?

 Haftada Kaç Gün Pilates ?   Özellikle yeni başlayan öğrencilerimden sıkça duyduğum birkaç soru var.  Haftada kaç gün Pilates yapmalıyım? Her gün Pilates yapabilir miyim? Birçok uzmanın söylediğine göre her gün spor yapmak vücut için sakıncalı olabilir. Özellikle uzmanlar ağırlık çalışması, uzun mesafe koşusu gibi ağır antrenmanlardan bahsetmektedir. Bu tarz ağır antrenmanları her gün yapmak bedene ve kaslara aşırı yüklenmeye neden olabiliyor. Vücutta stres hormonları gereğinden fazla salgılanıyor. Diğer yandan bu tarz ağır antrenmanları vücudu dinlendirmeden tekrar etmek kronik yorgunluk şikayetlerini de beraberinde getiriyor.  ANCAK, burada söz konusu Pilates olunca işler biraz değişiyor. Evet, HER GÜN PİLATES YAPABİLİRİZ!Pilates’i her gün yapabilmemize olanak sağlayan en önemli farklılık, nabzımız diğer antrenmanlarda olduğu gibi aşırı iniş çıkışlarda bulunmuyor. Böylece kardiyo-vasküler anlamda bedenimizi yıpratmamış oluyoruz. Ve büyük kas gruplarının yanında diğer antrenmanlarda çalıştıramadığımız küçük ve derindeki kaslarımızı çalıştırıyoruz. Böylece sadece büyük kaslara yüklenmemiş oluyoruz.  Gelelim yeni başlayanlarda ideal olan minimum haftalık egzersiz sayısına. Benim kendi öğrencilerime de önerdiğim başlangıçta “haftada 3 gün Pilates!” yapmaları. Eğer haftada 3 gün Pilates yapabiliyorsanız kendiniz için harika bir şey yapmış olursunuz. Yapamıyorsanız en azından haftada 2 gün Pilates yapmalısınız. Bu sayıyı hiçbir zaman düşürmemeye çalışıyoruz. İsterseniz her gün pilates yapabilirsiniz dedik evet bu doğru, ancak burada atlamamamız gereken çok önemli bir noktaya daha değinmek isterim. Söz konusu kilo kaybı veya forma girmek olduğunda birçoğumuz en hızlı yolları bulmaya çalışıyoruz. Ancak unutmayalım ki her zaman en hızlı sonuç en kalıcı sonuç olmayabilir. Kalıcı sonuçlara ulaşmak için; Pilates egzersizlerimizi düzenli rutinler halinde ve istikrarlı bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor! Ancak o zaman bedenimiz için en iyi ve en sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz. Son olarak, hayatınızdan Pilates’i eksik etmeyin. Ve unutmayın Pilates iyileştirir! Mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler diliyorum. Bizimle İletişime Geçmek İçin Hemen Tıkla  0 (532) 212 30 75 Geps Garden Gaye Ergök    

Hamilelik ve Pilates

Beylikdüzü Hamile Pilatesi Hamilelik dönemimde anne adayları pilates yaparak hem kendini hem de bebeğini ödüllendiriyor! Gebelik döneminde Pilates yapmak isteyen anne adaylarından; “ Hamileliğimin kaçıncı haftasında pilatese başlamalıyım ? , Önceden pilates yapmış olmam gerekiyor mu? “ şeklinde soruları sıklıkla duymaktayız.          Öncelikle anne adayının hamile kalmadan önce düzenli pilates yapıyor olması, kendisi için bir avantaj olsa da pilates yapmamış olması hamile kaldıktan sonra pilatese başlamasına engel bir durum değildir. Eğer anne adayı sağlıklı bir hamilelik geçiriyor ise doktorunun da onayı ile 12. veya 13. haftadan itibaren Hamile Pilatesi’ne başlayabilir. Hamileliğin ilk dönemi olan 1. Trimester dediğimiz ilk üç aylık süreçte vücutta hormonların da etkisiyle hem fiziksel hem de psikolojik değişimler başlar. Anne adayında yorgunluk hissi, bulantı, kusma gibi etkiler ortaya çıkacaktır. 12. Haftadan itibaren bu durumların azalmasıyla birlikte anne adayı hem anne olma fikrine alışmış olacak , hem de fiziksel olarak egzersiz yapmaya hazır hale gelmiş olacaktır. Hamile anne adayı pilates egzersizlerini , mutlaka hamilelik pilatesi konusunda uzman bir eğitmen gözetiminde uygulamalıdır ! Anne adayı için en az 2 gün pilates yapması faydalı olacaktır, ama en ideali haftada 3 gün, birer gün ara ile yapılacak pilates olduğunu söyleyebiliriz.                                   Gelelim hamilelik döneminde yapılan pilates’in anne adayı üzerindeki hem fizyolojik hem de ruhsal faydalarına!  Pilates sayesinde, hamilelikte vücutta meydana gelen ödem ve şişlikler azalır.  Nefes egzersizleri ile anne adayı doğum sırasında solunum ve gevşemeleri çok kolay yapabilir. Böylece doğum hem daha kolay hem de daha kısa sürede gerçekleşir.  Hamilelik döneminde ortaya çıkan kas ağrıları, bel, boyun, sırt ağrıları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan postür (duruş) bozuklukları düzenli yapılan pilates egzersizleri sayesinde ortadan kalkar.  Pilates, hamilelik süresince kilo kontörlüne yardımcı olarak hamilelik şekeri olarak bilinen diyabet riskini ciddi oranda azaltır.  Pilates egzersizleri, pelvik taban kaslarını güçlendirerek gebelikte ve sonrasında oluşabilecek idrar kaçırma problemlerini ortadan kaldırır.  Hamilelik sürecinde vücudun ağırlık merkezi değişerek buna bağlı denge sorunları ortaya çıkacaktır. Pilates egzersizleri ile anne adayı denge kontrolü sağlar. Pilates, doğum sonrası vücudun ve özellikle uterusun (rahim ağzı) daha hızlı toparlanmasını sağlar. Cinsel hayatın doğum sonrası normale dönmesi kolaylaşır. Pilates egzersizleri ile hamilelik süresince yaşanan duygusal dalgalanmalar azalır ve anne adayı mental olarak rahatlama sağlar. Anne adayı yaptığı egzersizler sayesinde uykuya daha çabuk dalar, gününü zinde ve motive şekilde geçirir. Hamilelik hastalık değil, normal ve aynı zamanda da özel bir süreçtir. Sağlığınız ve doktorunuz izin verdiği sürece bu dönemde kendinize bir iyilik yapın ve hamileliğinizde PİLATES yapın. Tüm anne adaylarına duyurulur Daha sağlıklı, daha mutlu, daha hareketli, daha enerjik, daha fit bir hamilelik geçirmek istiyorsanız sizleri, GEPS GARDEN’ın beylikdüzü hamile pilatesi nde uzman eğitmenleri eşliğinde size özel hazırlanmış bir programla hamile pilatesi yapmaya stüdyomuza bekliyoruz. Mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler dilerim… İletişime Geçmek İçin Tıklayın 0 (532) 212 30 75   Geps Garden Gaye Ergök

Pilates'in Mucidi Joseph Pilates

PİLATESİN MUCİDİ JOSEPH PİLATES   Joseph Hubertus Pilates 8 Aralık 1883’te, Manchengladbach, Almanya’da dünyaya geldi. Joseph ailenin dört çocuğundan biriydi. Çocukluğunu raşitizm, astım ve romatik ateş rahatsızlıklarıyla geçiren Joseph’in babası ödüllü bir jimnastikçi ve annesi ise bir natüropat (fiziksel metodla tedavi) idi. Geçirdiği hastalıklardan dolayı çok kırılgan olan Joe zaman zaman alay konusu olmuştur. Muhtemelen bu durum ve ailenin alt yapısı Joe’nun yaşam tarzına, hareket alanına ve sağlığa olan ilgisi etkiledi.   Joseph küçük yaşlardan itibaren fiziksel çalışmalara başlamış ve on dört yaşına geldiğinde vücudu fiziksel açıdan o kadar gelişmişti ki; bir takım resimli anatomi posterlerinde manken olarak kullanılmıştır. Joseph iyi bir atlet olmasının yanında kısa zamanda kayak, dalış, jimnastik ve boks dallarında da başarılı olmuştur.   Joseph Pilates, 1912 yılında İngiltere’ye gitmiştir. 1914’te Birinci Dünya Savaşı çıktığında Joe’nun  Alman vatandaşı olması kendisini düşman ülkenin vatandaşı konumuna sokmuş ve    Man Adası’na göz altı kampına gönderilmiştir. Joe bu kampta arkadaşlarına fitness, güreş, savunma eğitimleri vermesinin yanında kamptaki sakatlarla da çalışmaya başlamıştır. Kamp hastanesinde yatağa bağlı hastalara egzersizlerinde yardımcı olmak için makara, yay ve kayışlar kullanarak yataklar icat etmiştir. Bu uyarlanmış yataklar, bugünki reformer ve cadillac olarak bildiğimiz pilates ekipmanlarının ilkel hallerini oluşturmaktadır.   1918 yılında dünyayı kasıp kavuran İspanyol gribi olarak bilinen salgında Joseph Pilates’in çalıştırdığı insanların hiçbiri nezle bile olmamışken, milyonlarca sağlıklı ve genç insan bu öldürücü salgında hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu durum Joseph Pilates’in metodunun ünlenmesinde büyük etken olmuştur.   1926 yılında Joseph Pilates New York’a giderek burada karısı Clara ile birlikte ilk stüdyosunu açmıştır. Başta bale dansçıları olmak üzere zengin ve nüfüzlu insanları eğitmiştir. Bazı kaynaklara göre Joseph Pilates’in vefatı 87 yaşında stüdyoda çıkan bir yangın sonucu dumandan zehirlenerek olmuştur.   Pilates ismini marka yapmak adına birçok girişimlerde bulunulmuştur. Son olarak 2000 yılında pilatesin yoga ve karate gibi bir egzersiz tekniği olduğuna, bu sebeple marka haline getirilemeyeceğine veya bir şahsın tekelinde olamayacağına mahkeme tarafından karar verilmiştir.   Bir tavsiye ! Pilates adının kamuya mal olması ve gün geçtikçe daha popüler olması pilatesi, korsan eğitim kurumları ya da eğitmenleri için uygun hale getirmiştir. Bu sebeple pilatesle ilgileniyorsanız, akıllıca davranmalı, doğru ve kaliteli bir stüdyoda çalıştığınızdan ayrıca bu konuda eğitimli bir pilates eğitmeninden ders aldığınızdan emin olmalısınız.   Mutlu, sağlıklı ve Pilates’li günler dilerim…   Geps Garden Gaye Ergök